30 Ekim 2010 Cumartesi

Sanal İnsanlar Yalan İnsanlar Mı ?

Beni okuyorsanız eğer, buralara kadar ulaştıysanız yani, sizin debu ortamda dostluk ve sevgi aradığınızı ya da er geç arayacağınızıdüşünüyorum… Örneğin okumakta olduğunuz bu sitedeemek veren kişiler, birbirini görmeden, tanımadan sevdiler,dostluk adına çabalarını sürdürdüler… Birbirimizi görmeden,tanımadan ve sadece “hissederek” yürüttüğümüz dostlukilişkisi yaşamımızdaki diğer ilişkilerden çok farklı gelişiyor..Gerçek yaşamda önce fizikleriyle, giyim kuşamlarıyla, sonra dafikirleriyle ve yaşam görüşleriyle, zihinleriyle tanışırız insanların..Oysa burada, sanal ortamda, önce fikirler ve görüşler ön plandadır,birbirimizi zihinlerimizle tanırız, severiz ( ya da sevmeyiz )ve bazen de tanımak isteriz, görüşür tanışırız….Değer verir,dost oluruz.. Çok sevdigim bir şair ve filozofun, Halil Cibran’insözlerini yazım süresince paylaşacağım sizlerle: “Dostunuz sizeaklından geçenleri açıklarken ne ‘hayır’ı ne de ‘evet’iona söylemekten korkmayınız. Ve o sustuğunda yüreğinizonu dinlemeyi sürdürsün; eğer dostun senin içindeki denizinalçalacağını bilmek zorundaysa, bırak yükseleceğini de bilsin..Yanlızca zaman öldürmek için aranılan dost nedir ki ?O, sizin ihtiyacınızı karşılamak içindir, yoksa anlamsızboşluğunuzu değil.. Ve dostluğunuzun uyumunda,bırakın kahkahalar yükselsin ve zevkler paylaşılsın…”Bazen bu büyü bozulmasın diye, dürüst olamadığımız için,bu tanışmayı istemeyiz. Karşımızdakinin dürüstlüğü veyabizimki. Bir şekilde kafamızda hep dürüstlüğü sorgularız,güvenmek isteriz yazılana, dostlarımıza…. Gerçekten o kişi mi…Gerçekten böyle mi düşünür.O mu gerçekten bizim etkilendiğimiz,sevgi duyduğumuz… Yoksa yalan mı bize söyledikleri… Yoksa…Yoksa… Bize sevgiden bahseden, yüce duyguları bayrak etmişkişi, evinde eşini veya çocuklarını döven biri mi? En azından,insanları, iddia ettiği kadar sevmiyor olabilir mi? Zaman içindetanıdıkça kuşkular başlayacaktır… Hiç kimse yalanı süreklisürdürecek kadar zeki değildir…Ve hiç kimse de bu yalanlarasonsuza kadar inanacak kadar saf değil…Dürüstlük, özgürlükdemektir ve özgürlük kısıtlanmamalıdır asla… “Özgürlüğünüz,kendisine vurulmuş olan zincirlerinden kurtulduğunda,daha büyücek bir özgürlüğe zincir olur.” Sürdürmeyeçalışacağımız yalan, hatırlamak zorunda olduğumuz uydurmakişilik en çok kendimizi rahatsız edecektir bir gün… İnsankarşısındakini bir süre aldatabilir belki… Hatta uzun birsüre de bunu devam ettirebilir… Ama kendini kandıramaz,bunu hep sürdüremez. Sürdürürse, kişilik sorunlarıbaşlayacaktır, yarattığı kahramanı yaşatmaya çalışırken,kendisini yaralamış, hatta öldürmüş olabilir…Ne kaybederiz oysa, ne olur boyumuz kısa veya uzun ise,zayıf veya şişman isek… Sağlığımız yerinde veya değil ise…Eksiklerimiz varsa… Paramız olsa veya olmasa…Veya o filmi görmemişsek, o şiiri duymamışsak….Ya da o ülkeye gitmemişsek…Sesimiz güzel değilse…O konuya yabancı isek….Söylediğimiz yaşta değilsek…Manken-fotomodel bir kadın veya atletik vücudasahip bir erkek değilsek.. Ya da yaşamımızda olmadığınısöylediğimiz birileri varsa… Ne farkeder dostluk adına..Yalanların esiri olarak yaşamak vebir gün herşeyden kaçmaktansa,dürüst olmayı denesek dostlarımıza ve kendimize…Yarattığımız dünyanın birgün başımıza çökmesindense…Daha kötüsü, bir başkasının dünyasını yıkmaktansa….“tıpkı okyanusun sahilinde durmadan kumdankaleler yapan ve sonra da bir vuruştagülerek yıkıveren çocuklar gibi. Oysa sizler kumdankaleler yaptıkça okyanus sahile daha çok kum yığmaktadır,ve yaptığınız kaleleri yıktıkça okyanus sizlere gülmektedir..”Kendine mükemmel bir kişilik yaratmak çok kolay…Zor olan, olduğunu dürüstçe olabilmek… En acı gerçeğinbile en güzel yalandan üstün olduğunu hatırla…Dürüstlük temelinde oturan dostlukların daha değerlive uzun ömürlü olacağını ta içinde biliyorsun…Unutma,uzun vadede dürüstlük her zaman galip gelecektir…Kendini zor olsa da, acı olsa da, kabullen… Çünkü sen biriciksin,çok değerlisin. Sonradan acısını çekeceğin hayalleriyaratma..”Acınız, idrakinizi kaplayan kabuğun kırılmasıdır.Nasıl ki, bir meyvanın yüreğinin güneşi görebilmesiiçin kabuğunun çatlaması gerekir, acı da sizin için öyledir.Kalbinizi güncel yaşantınızın mucizelerine hayran tutabilseydiniz,acınız mutluluğunuzdan daha az görkemli olmazdı. Tıpkı;tarlalarınızdan geçip giden mevsimler gibi, yüreğinizinmevsimlerini de kabul edebilseydiniz, Pişmanlık ve üzüntülerinizinKış’ında çevrenize huzur içinde bakabilirdiniz… Acılarınızın çoğukendinizce seçilmiştir. İçinizdeki hekimin hastalıklı benliğinizitedavi amacıyla verdiği tatsız ilaçtır…SANAL YALANMI ?SANALI YALAN YAPAN İNSANMI??YORUMLARINIZI BEKLİYORUM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder